29 Mart 2010 Pazartesi

bir aslanin bize ettigi

leo franco, yani aslan franco. ama sadece adi aslan.

ben galatasaray kalesinde uzun zamandir bu kadar kotu kaleci seyrettigimi hatirlamiyorum. orkun usak da buna dahildir.

dunku fener macindan sonra, artik gitmesini istiyorum leo'nun. ne kadar sempatik, ne kadar beyefendi, ne kadar vs olursa olsun. galatasaray gibi bir takimin kalesindesin. bu takim, cogu macta defansini orta cizgiye cikarip oynayan bir takim. boyle takim, her mac pozisyon verecektir. sampiyonluga oynayan boyle bir takimin kalecisinin sadece standart bir kaleci olmasi yetmez. sezonda en az dort bes mac almali tek basina. cikmaz denilen topu cikarmali, arkasindaki defansa guven verebilmeli.

ben leo'ya bakiyorum; sezon basindan beri ispanya'daki madrid maci haric leo'nun boyle bir maci yok. bir tane de cikmaz denilen topu cikardigini gormedim. hadi daha da yumusatacagim, kalede aykut veya ufuk olsa bunu alirdi dedigi bir kurtarisini hatirlamiyorum. belki besiktas macindaki holosko'nun kafa sutu olabilir.

boyle ekstra bir kurtaris yapip, ligde tek mac almisligi daha yokken gitti bir de oyle bir macta, oyle bir dakikada, oyle bir gol yedi ki; yakti bizi gitti. sabaha kadar oynansa gol olmayacak bir macta, hani kalede kaleci olmasa da, neill orada duruyor olsa, onun bile rahatlikla ayagiyla kurtarip uzerine oyun kurabilecegi bir sutu iceriye aldi.

o halde ne isi var galatasaray'da? gitsin, gercekten gitsin. ne kadar iyi kaleci oldugu beni ilgilendirmiyor. yok efendim cizgi kalecisi degilmis, libero gibi oynarmis, defansin arkasini toplarmis. hani ya, nerde? niye biz hic boyle bisey gormedik.

leo, lutfen git. iyi adamsin, has adamsin ama bizim kaleciye ihtiyacimiz var yau.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder